Horlama ve Uyku Apnesi
Horlama, uykudayken ağız ve burundan çıkardığımız titreşim sesleridir. Uyku apnesi ise uyku sırasında geçici süreyle solunum durması olarak tanımlanabilir. Bu solunum durmaları boğulmalar şeklinde hissedilebilir. Boğulma anında beyin, solunum fonksiyonlarının durduğunu haber vermek için kişiyi uyandırır. Dolayısıyla uyku kalitesinde düşme, sabah baş ağrıları, gündüz uykulu hissetmek gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Ağız açık uyumaya bağlı ağız kuruluğu ve boğaz ağrısı da hissedilebilir. Uyku apnesi tedavi edilmezse iskemik kalp hastalığı, diyabet, hafıza sorunları ve felç gibi diğer rahatsızlıkların gelişme olasılığı artar.
Horlama ve uyku apnesi, farklı şiddetlerde aynı problemin parçalarıdır. Hem horlayan kişinin hem de hem de yatak partnerinin uyku kalitesini bozar. Yeterli süre uyuduğunu düşünmesine rağmen yorgun kalkan ve gün içinde halsizlik, sinirlilik ve uykululuk hisseden kişilerde uyku apnesi sendromu araştırılmalıdır. Horlama sosyal bir sorunken, apne bir sağlık sorunudur.
Horlama, toplumun %40’ını etkileyen son derece yaygın bir sorundur. Yaklaşık horlayan her 10 kişiden birinde tıkayıcı uyku apnesi görülür.
Çocuklarda Horlama
Horlama, uyku sırasında üst havayolu hava akımındaki türbülans sonucu olarak ortaya çıkar ve hem çocukları hem de yetişkinleri etkileyebilir. Çocuklarda en yaygın neden büyümüş geniz eti ve bademciklerdir. Bu çocuklarda bademciklerin ve adenoidlerin alınmasının, uyku kalitelerini ve bilişsel işlevlerini önemli ölçüde iyileştirdiğini gösteren çok sayıda kanıt vardır. Gece salgılanan büyüme hormonunu kesintiye uğrattığı için de ameliyat sonrası büyüme ve gelişmede hızlanma görülür.
Yetişkinlerde Horlama
Yetişkinlerde fazla kilo ile direkt ilgilidir, en çok orta yaş erkeklerde görülür. Menopoz döneminde de görülme sıklığı artar. Yetişkinlerde sorun, burun orta bölmesindeki eğrilik veya diğer tıkayıcı burun hastalıklarından kaynaklanabilir. Ancak daha yaygın olarak, sorun boğazdan kaynaklanır. Sarkmış bir yumuşak damak ya da kabarık bir dil kökü, çoğu kez horlama ve apnelerin nedenidir. Artan alkol alımı veya obezite gibi bazı yaşam tarzı faktörleri semptomları şiddetlendirebilir.
Horlama ve Uyku Apnesi Nasıl Ayırt Edilir?
Horlama ve apneye neden olan tıkanan havayolu bölgesini saptamak için, fiberoptik fleksibl endoskopi kullanılarak yapılan tam bir üst hava yolu muayenesi şarttır. Hastaların yalnızca horlamaları mı mevcut, yoksa tıkayıcı uyku apnesi de duruma eşlik ediyor mu, ortaya koymak için Uyku Testi (Polisomnografi) yapılmalıdır.
Uyku testi sıklıkla bir gece hastanede kalacak şekilde çeşitli uyku parametrelerinin kayıt altına alınmasıyla yapılır. Evde yapılabilen tipleri de mevcuttur. Uyku testi ile farklı nedenlerden kaynaklanabilecek uyku bozukluklarının ayırıcı tanısı da yapılmış olur. Uyku testinin sonucuna göre sadece horlama mı, eşlik eden apneler de var mı, bu durum netleştirilir.
Uyku Endoskopisi Nedir ve Neden Tedavi Başarısını Artırır?
Bazı hastalar üst hava yolu tıkanıklığının dinamiklerini incelemek için sedasyon eşliğinde yapılan Uyku Endoskopisine ihtiyaç duyarlar. Uyku endoskopisiyle uyku takliti bir ortam oluşturarak, hastadaki uyku sırasında oluşan gerçek tıkanıklığın yeri saptanır. Uyku endoskopisi, doğru tedaviye karar vermemize yardımcı olur.
Uyku endoskopisi, çeşitli anestezik ajanlar eşliğinde horlama sağladıktan sonra yapılan endoskopik muayene sayesinde üst hava yolunun dinamiklerini anlamaya yarayan bir yöntemdir. Genelde hemen ameliyat öncesi yapılarak titreşen ve tıkanan yapıları horlama sırasında ortaya koyar. Hangi yapı tıkanmaya neden oluyorsa o bölgeye yapılacak bir ameliyat, tedavinin başarı olasılığını oldukça yükseltir.
Uyku Endoskopisi tüm dünyada yakın zamanda yaygınlaşmaya başlanmıştır. Çözüm aranan hastalık uykuda oluşmaktadır. Normal (uykuda değilken yapılan) endoskopik değerlendirmede kas tonusunda gevşeme yokken, aksine artmış kas tonusu mevcuttur. Dolayısıyla, uykuda problemlere neden olan bir hastalığın nedenlerini yine uykuda ortaya koymak, doğru tanı ve doğru tedavi için önemlidir. Eğer maske tedavisinden fayda görülmezse, pozisyonel uyku apnesinde, ağız içi araç kullanımına karar verirken yine uyku endoskopisi ile neden ortaya konur ve doğru tedavi yaklaşımı seçilmiş olur.
Horlama Tedavileri
Yalnızca horlama varsa, pozisyon sensörlü vücut ya da boyun kemerleri, pozisyon tişörtleri, ağız içi araçlar (dili ya da çeneyi öne çeken araçlar) ya da çeşitli horlama cerrahileri, tedavi seçenekleri arasında yer alır. Bu cihazlara uyum genel olarak iyi değildir. Özellikle bu cihazları her gece kullanmak zorunda kalmak sıkıcı olabilir. Bu durumda sorunun tek bir seferde çözülmesi istenebilir ve cerrahi tercih edilebilir. Dikkatle seçilmiş hastalarda cerrahi iyi bir alternatif sunabilir.
Uyku Apnesi Tedavileri
Hafif şiddette apne saptanırsa yine bu tedavi seçenekleri ve cerrahi yaklaşımlar düşünülmelidir. Orta veya şiddetli tıkayıcı uyku apnesi durumunda, maske tedavisi, yani CPAP (sürekli pozitif hava yolu basıncı) cihazı ilk seçenek tedavi yöntemidir. Cihaz gece boyunca basınçlı hava vererek solunum yolunun kapanmasını önler. Böylece uykuda nefes durmaları tama yakın azalmış olur ve uyku kalitesi düzelir. Maske tedavisi ile gözlük kullanır gibi, kullandığınız sürece şikayetleriniz ortadan kalkacaktır. Bu cihaz çok etkilidir. Ancak özellikle gençler ve sık seyahat edenler için zor kabul edilen bir yöntemdir. Bu durumda yukarıda bahsedilen alternatif tedavi yöntemleri denenebilir. Ancak orta ve ağır şiddette tıkayıcı uyku apnesi varsa, diğer tedavi yöntemlerinin başarısı CPAP tedavisi kadar yüksek değildir.
Horlama cerrahisi ile burun, geniz, yumuşak damak, küçük dil, bademcikler, farinks, gırtlak veya dil kökü kabarıklığından kaynaklanan problemlerle başa çıkılabilir. Bunun için uyku endoskopisiyle sorunun nereden kaynaklandığını dinamik olarak incelemek önemlidir. Bazen sorun yalnızca gırtlak kapağından bile kaynaklanabilir. Tıkayıcı bölgenin belirlenmesiyle karar verilecek cerrahi seçimi, tedavi başarısını artıracaktır. Gereken hastalarda lazer, radyofrekans cihazları veya ağız içi robotik cerrahi yöntemleri kullanılabilir.
Düzeltici burun ameliyatları, septoplasti (burun eğriliğinin düzeltilmesi), konka redüksiyonu (büyümüş burun etlerinin, yani konka hipertrofisinin küçültülmesi), nazal polipektomi (burun poliplerinin alınması) veya endoskopik sinüs cerrahisi ile horlaması ve apnesi olan hastalara yardımcı olur. Aynı zamanda da cihaz kullanmakta zorluk çeken hastalarda CPAP kullanımını kolaylaştırmaya yardımcı olabilir. Yalnızca burun ameliyatı ile horlama %70 oranında düzeltilebilir. Ancak boğazdan kaynaklanan faktörler de hesaba katılmalıdır.
Yumuşak damak ve farinkse müdahale edilen horlama ameliyatları bademcik ameliyatına benzer yöntemlerdir. Boğaz, horlamanın en çok kaynaklandığı anatomik bölgedir. Dil kökünün çeşitli nedenlerle horlamaya yol açtığı durumlarda, nedene yönelik dil kökü cerrahisi gerçekleştirilir. Diğer horlama cerrahi yöntemlerine göre ameliyat sonrası dönem daha ağrılıdır. Gırtlak kapağının anatomik yapısına bağlı ya da ileri boğaz reflüsü nedeniyle gırtlak girişinde ödem durumlarında da gırtlağa yönelik horlama cerrahileri gerçekleştirilebilir. Ameliyat düşünülmesi durumunda, her bir uygulanacak prosedürün faydası, başarı olasılığı, tedavinin hedefleri, riskleri ve olası yan etkileri, komplikasyonları ve alternatif tedavileri konuşulacaktır.
Farklı tedavi modalitesi için hasta seçimi son derece önemlidir. Bu nedenle hastalarda üst hava yolunun dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, özellikle tedavi seçimi olarak ameliyat düşünüldüğünde çok önemlidir. Ameliyat seçiminde uyku endoskopisi yapmak cerrahi başarıyı yükseltir.
Sizin Alacağınız Önlemlerle Bu Durum Hafifletilebilir
Yaşam tarzınızda yapacağınız bazı düzenlemelerle horlama ve apnelerinizi hafifletebilir, hatta ortadan kaldırabilirsiniz. Sigara, alkol, çeşitli maddeler ya da antidepresanları azaltmanız ya da bırakmanız durumunda şikayetleriniz belirgin ölçüde azalacaktır. Düzenli spor yapmanız ve uykudan önce ağır yememeniz de uyku kalitenizi artıracaktır.
Kilo Kontrolü
Kilo kontrolü, bu hastalıktaki en önemli tedavi yöntemidir. Kilo almadan önce horlama sorunum yoktu diyenlerin sayısı hatırı sayılır derecede yüksektir. Elbette zayıf olup horlayan, başka tıkayıcı nedenlerden dolayı horlaması ya da apnesi olanlar da vardır. Ancak fazla kilo, üst havayolunda, boğazda, dil kökünde yağ petleri şeklinde solunum yolunda daralmaya yol açmaktadır.
Endokrin Hastalıkları uzmanı görüşü alınarak, mümkünse diyetisyen eşliğinde kilo vermek şikayetleri gidermede çok etkili olur. Bu sayede olası kan yağlarında yükseklik, tiroid fonksiyon bozukluğu, bazı kan değerlerinde düşüklük gibi horlamaya neden olabilecek metabolik nedenler de ortaya konmuş olur.