1. Anasayfa
  2. Hastalıklar

Hastalıklar

A B D E F H İ K L M N O Ö P R S T U Z

Oksipital Nevralji (Arnold Nevraljisi)

Başın arka kısmındaki oksipital sinirler arkada bir çift olarak, kafa kaidesinden kafa derisine doğru seyrederler ve bazen alına kadar ulaşabilirler. Oksipital nevralji, bu sinirlerin irritasyonu ya da hasar görmesi sonucu oluşan baş ağrısını tarif eden bir durumdur. Genellikle tek taraflı, olguların üçte birinde iki taraflı görülür.

Bulgu ve yakınımlar

Oluşan ağrı ani başlayan ve saniyeler ile dakikalar süren, bıçaklanma ya da yırtılma şeklinde beliren şiddetli ağrılardır (paroksismal). Trigeminal nevraljiye benzer, ancak onun gibi yüzde değil, kafatası cildindedir. Uzun süren, ağrı şeklinde künt ağrısı olan hastalarda öncelikle farklı bir tanı düşünülmektedir. Arkadan öne, tek bir göze kadar yayılabilir. Bazen kafatası derisi o kadar hassas olur ki kişi saçını yıkayamaz, başını yastığa koyamaz. Etkilenen bölgede duyu kaybı olabilir. Oksipital sinirin kafatası derisine girdiği yer aşırı hassas olabilir.

Nedeni

Oksipital nevralji, oksipital sinirlerin (greater occipital ve lesser occipital sinirler) travma, sinir üzerindeki bası, boyunda kas spazmları, multiple sklerozis gibi durumlarda ya da irritasyonu veya hasar görmesi sonucu oluşur.

Tanı

Oksipital nevralji hastalık hikayesi ve muayene ile konur. Kesin tanıyı koyacak tek bir test yoktur. Hekim muayenesinde genellikle oksipital sinir üstüne basmakla hassas noktalar bulunur. Diğer ağrılardan ayırt edilmesinde en önemli basamak oksipital sinir bloğu ile ağrının geçmesidir. Bu sayede aynı zamanda tanı da teyit edilmiş olur.

Ayırıcı tanı

Oksipital nevralji, migren, küme tipi baş ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı gibi diğer baş ağrısı ya da trigeminal nevraljiye gibi yüz ağrısı nedenlerinden ayrılmalıdır. Servikal disk, faset ya da kas ligaman kompleksinden kaynaklanan ağrılar da oksipital bölgeye vurabilirse de bu ağrılar aniden gelen, kısa süreli ve yırtılır tarzda değildir.

Tedavi

Oksipital nevralji tedavisinde kullanılan birçok yöntem vardır. Fizik tedavi yada boyunluk ile boyun hareketlerinin kısıtlanmasının çok etkin olmadığı bilinmektedir. Non steroid antienflamatuar ilaçlar antidepresanlar ve antikonvulsanların semptomların giderilmesinde etkin olabileceği bilinmektedir.

Tanısal sinir bloğu yapıldıktan sonra tedavi amaçla tekrar yapılabilir. Burada steroid ve lokal anestetik karışımı ya da botilinum toksini enjeksiyonları ense hattına yapılabilir. Bu enjeksiyon tekniği oldukça güvenlidir. Ultrasound rehberli teknikte, greater occipital siniri, C1-C2 seviyesinde obliqus capitis inferior kası üzerinde bulunarak enjeksiyon yapılabilir.

Radiofrequency ablation (RFA) tanısal sinir bloğu yapıldıktan sonra tedavinin uzun sürmesi amacıyla yapılır. Isı ile yapılan RFA’da sinir yapısına hasar vererek uzun süreli ağrı kesici etki beklenirken, duyu kaybı (anestezi) ve ağrının algılanmasının bozulması (dizestezi) gibi yan etkileri olabilir. Alkol veya fenol ile yapılan kimyasal nörolizin de termal RFA ile benzer yan etkileri olabilir. Pulsed RF’de riskler çok daha azdır. Oksipital sinirlerin nöromodülasyonu için sinir stimulatörü yerleştirilebilir, ultrasound rehberliğinde kriyoablasyon yapılabilir.

Diğer bir tedavi yöntemi cerrahi dekompresyondur. Bu işleme genellikle “oksipital sinir serbestleştirme cerrahisi” denir. Hastaların çoğunda tam rahatlama sağlanırken, bazı hastalarda etkisi çabuk geçer ya da hiç olmaz. Bu durumda greater occipital nerve kesilebilir. Bu ağrının kalıcı olarak geçmesini sağlarken kafa derisinde duyu yitimine neden olabilir. Bunun dışında baş fleksiyonunda ağrısı artan hastalar için obliquus capitis inferior kasının bir kısmı rezeke edilebilir. C2 düzeyinde gangliotomi yapılabilir, ama burada genellikle geçici olan baş dönmesi ve bulantı olabilir.

1
Merhabalar, size nasıl yardımcı olabiliriz ?