1. Anasayfa
  2. Hastalıklar

Hastalıklar

A B D E F H İ K L M N O Ö P R S T U Z

Skolyoz

Skolyoz, omurganın anormal şekilde yana doğru kıvrılması ve eğilmesidir. Bu nedenle genellikle omuzun biri daha yüksek olur. Bu eğilme genellikle üç boyutlu olarak S şeklinde, bazen de C şeklindedir. Eğrilik derecesi bazılarında stabil dururken, bazılarında ise zaman içinde artar. Hafif skolyozlar genellikle medikal bir probleme neden olmazken, ilerleyici skolyozlar solunumu ve hareketi etkileyebilir. Ağrı özellikle erişkinlerde görülebilir ve yaş ilerledikçe artabilir. Skolyoz bazı ailelerde görülse de çoğu vaka bilinmeyen nedenlerle daha önce düz omurgası olan çocuklarda ve ergenlerde ortaya çıkar. Hem genetik hem de çevre faktörlerinin skolyoz gelişiminde etkin olduğu düşünülmektedir.

Skolyoz, kifoz ile karıştırılmamalıdır. Kifoz, omurgaya yandan bakıldığında öne doğru eğriliğinin artması demektir. Daha çok sırt omurgasının eğriliğinin artması ve kamburluk olarak anlaşılsa da bel ve boyun omurgasının içe eğriliğini (lordoz) kaybetmesi anlamında da kullanılır. Skolyoz ve kifoz bazı durumlarda beraber görülebilir.

Hastada saptanan skolyozun doğal seyrinin bilinmesi hastaya uygulanacak tedavi yöntemlerinin seçiminde önemlidir. Skolyozla ilgili en önemli sorun deformitenin ilerlemesi ve deformitenin oluşturduğu ek problemlerdir. Skolyoz tedavisindeki amaç, eğriliğin kemik olgunlaşma tamamlanıncaya kadar durdurmaya çalışmak, tamamlandıktan sonra ise düzeltmeye çalışmaktır.

Skolyoz erken tespit edildiğinde tedavi genellikle sorunun daha da kötüye gitmesini engelleyebilir. Çoğu skolyoz vakası hafiftir ve rahatsızlığa veya fiziksel sınırlamaya neden olmaz. Ameliyat gerektiren aşırı durumlarda, hasta genellikle hızlı bir şekilde iyileşir.

Çeşitli skolyoz tipleri vardır. Çocukluk ve ergenlik yaşlarında görülen ve nedeni bilinmeyen skolyoza idiopatik skolyoz, nörolojik ve muskuler hastalıklara bağlı skolyoza nöromuskuler skolyoz, doğumda var olan omurga anomalilerine bağlı skolyoza konjenital skolyoz, ileri yaşlarda omurga dejenerasyonuna bağlı görülen skolyoza erişkin dejeneratif skolyoz denir.

İdiyopatik skolyoz

Kesin nedeni bilinmeyen skolyoza idiopatik skolyoz denir. Kız ve erkek çocuklar, idiyopatik skolyozdan eşit derecede etkilenir, ancak bu durumdaki kızların tedavi gerektirecek kadar büyük eğriler geliştirme olasılığı daha yüksektir. En yaygın görülen skolyoz şeklidir. İdiopatik skolyoz deformitenin başladığı yaşa göre dört gruba ayrılır.

  • İnfantil idiopatik skolyoz: Doğumdan 3 yaşına kadar görülür.
  • Juvenil idiopatik skolyoz: 4-10 yaş arasında görülür. Küçük yaşlarında erekekler, daha büyük yaşlarında kızlarda daha fazla görülür, ilerleyicidir.
  • Adolesan idiopatik skolyoz (10 yaş ile iskelet gelişiminin tamamlanmasına kadar): Bu en yaygın skolyoz türüdür. Ergenliğin büyüme hamlesinde ortaya çıkar. Genellikle kızlarda, sağ torakal eğriliklerdir.
  • Yetişkin idiopatik skolyoz: İleri yaşlarda görülür.

İdiopatik skolyozda özellikle kemik büyümesinin tamamlanmadığı hastalarda ilerleme potansiyeli yüksektir. Skolyoz açısı 30°'nin üzerinde ise kızlarda ilerleme ihtimali 7 kat fazladır. Skolyozdaki ilerlemenin de en hızlı olduğu dönem, kız çocukları için adet görmeden 6 ay önceki dönemdir. Geniş eğrilikler (30°-40°), küçük eğriliklere göre (20°-29°) daha hızlı ilerler.

İdiopatik skolyozda ilerleme riskine etkisi olabilecek faktörler: i̇skelet olgunluğu, teşhis konulduğu andaki eğriliğin derecesi, eğriliğin yeri ve tipi ile hastanın cinsiyetidir. Takip ve tedavideki asıl amaç hastanın toraks (göğüs kafesi) gelişimini ve omurga uzamasını engellemeden deformitenin ilerlemesini azaltmak ya da durdurmaktır. Tedavide konservatif yöntemler kullanılabileceği gibi cerrahi teknikler de kullanılabilir.

Konjenital skolyoz

Doğuştan skolyoz ve omur gelişimindeki anormalliğin bir sonucudur. Genellikle gebeliğin ilk 6 haftasında olan omurga gelişim aşamalarında olan problemlerden kaynaklanır. Gebelik takiplerinde 3-6 ay arasında tanı konabilir. Doğuştan skolyoz tek başına ortaya çıkabilse de bazen mesane, böbrek veya sinir sistemi sorunları gibi diğer sağlık sorunları ile ilişkilidir.

Konjenital skolyoz, erken teşhisin idiopatik skolyoza göre çok daha önemli olduğu, tedavisi bazen güç olan bir deformitedir. Deformitenin tipi ve şekli hastalığın ilerleme hızını belirler. Hastanın başvuru anındaki yaşı da ilerlemenin akıbetini gösterebilir. Genel kaide olarak, en hızlı ilerleme yaşamın iki döneminde görülür, ilk 3 yaşa kadar ve ergenlikte.

Tedaviye karar verirken muayene ve detaylı radyolojik tetkiler ile anomali ve eşlik eden problemler detaylı bir şekilde ortaya konur. Yavaş ilerleyen eğrilikler uygun zaman aralıkları ile takip edilebilir. İlerleyici konjenital skolyozlar ağır deformitelere neden oldukları için, cerrahi olarak düzeltilmeleri güç olabilir. Bu nedenle en iyi sonucu alabilmenin yolu, ilerleyici eğriliklerin tanısının erken konması ve erken cerrahi tedavidir.

Nöromüsküler skolyoz

Nöromüsküler skolyoz, altta yatan beyin, omurilik, periferik sinirler, nöromuskuler bileşke ya da kaslardaki patolojilerin sonucu olarak gelişir. Asıl problem kas güçsüzlüğüne bağlı gelişen gövde dengesizliğidir ve hastaların temel sorunu oturamamaktır. Sıklıkla "C" şeklinde, katlanan kifoskolyoz görülür. İdiopatik skolyozdan temel farkı ağrılı olmalarıdır.

Nöromuskuler skolyozun doğal gidişini belirleyen altta yatan hastalıktır. Serebral palsi, spinoserebellar dejenerasyon, Friedreich ataksisi, siringomyeli, omurilik tümörü ve travması, poliyomyelit, Spinal musküler atrofi, musküler distrofiler, myopatiler gibi pak çok hastalık nöromuskuler skolyoza neden olabilir.

Tedavide amaç eğriliğin ilerlemesinin engellenmesi ve hastanın rahat oturmasını sağlayacak dengeli bir omurganın elde edilmesidir. Korse tedavisi hastalığı durdurmak için değil, hastaya fonksiyon kazandırmak ve hastanın cerrahi tedaviye kadar omurgasının büyümesine izin vermek amacıyla kullanılabilir. İlerleyen, oturma sorunu, kalp-akciğer sorunu olan hastalarda cerrahi yapılabilir.

Dejeneratif skolyoz

Yaşlanma ile omurga dejenerasyonu, omurga kemiklerinde erimeler, ligamanların kuvvetinin zayıflaması, kalınlaşması, kasların zayıflaması ve omurga kemikleri arasındaki kkıkırdakların dejenere olması ile görülen omurganın dejenerasyonu ile eğilmesidir.

Genellikle 60 yaş civarında başlar, ancak doğal seyirini tahmin etmek çok güçtür. Ayrıca bel fıtığı, belde dar kanal, osteoporoza bağlı bel kemiklerinde kırıkları gibi başka patolojilerin de bu skolyoza eklenmesi tedavi kararını etkiyeyecektir. Bu nedenle bu kompleks hastalık gurubu çok iyi değerlendirilir; detaylı hastalık hikayesi alınır, detaylı muayene yapılır ve detaylı tetkikler istenir. Neticede hastanın patolojisi ortaya konur, hastanın yaşamsal ihtiyaçları da göz önüne alınarak tedavi planlanır.

Fonksiyonel skolyoz

Omurgadaki eğrilik, vücudun başka bir bölümündeki bir soruna bağlı olarak ortaya çıkar. Örneğin, bacak uzunluğundaki bir tutarsızlık, apandisit veya pnömoniden kaynaklanan kas spazmları ve iltihaplanma gibi durumlar omurganın kavisli görünmesine neden olabilir. Altta yatan hastalığın tedavisi iler genelde geçer. Bazen iyileşmenin hızlanması için manuel terapi ya da algolojik tedavi kullanılır.

Semptomlar

Skolyozu olan bir kişinin omurgasına önden veya arkadan bakıldığında, omurga tipik olarak bir tarafa eğilir. Genellikle S şeklini andıran, birbirini dengeleyen iki eğik alana sahiptir. Bir taraf omuz daha düşük olabilir. Asimetrik göğüs kafesi şekli olabilir. Kürek kemiklerinden biri çıkık olabilir. Skolyozlu çoğu insan, anormal duruş ve kozmetik kaygılar dışında bundan rahatsız olmaz. Skolyoz şiddetliyse ve tedavi edilmezse solunun ve kalp sorunları, omurga ağrıları hatta felçler duyu kayıpları gibi nörolojik hasar görülebilir.

Tanı

Hastalığın hikayesinin hastadan detayları ile öğrenilmesi çok önemlidir. Örneğin, ileri yaşta bir hastanın yürümeye başladıktan bir süre sonra bacaklarında ve ayaklarında uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi nedeniyle durmak zorunda kalması lomber dar kanalı işaret ederken, buna vücut eğriliğinin eşlik etmesi dejeneratif skolyozun da olabileceğini düşündürür. Ergenlikte b,ir genç kızın ayna karşısındaki omuz yada meme asimetrisi çocuğun adolesan idiopatik skolyozu olabileceği konusunda bizi uyarır.

Fizik muayene sırasında doktor, ön-arka bakış düzleminde herhangi bir eğrilik olup olmadığını belirlemek için omurgayı dikkatlice inceler. Kalça, leğen kemiği ve omuzların asimetrisi gözlemlenir. Ayrıca vücuda yan bakışta omurganın lordoz ve kifoz kavisleri değerlendirilir. Adam'ın öne eğilme testinde belden öne doğru eğilirken omurga yere paralel olana kadar arkadan gözlenir. Kaburga kemiklerinin asimetrik olarak yükselmesi "kaburga kamburu" gösterir. Bundan sonra detaylı nörolojik muayene yapılır.

Tam ve detaylı değerlendirme için düz ve hareketli omurga rontgenleri, ayakta skolyoz grafileri çekilir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ile kemiklerin ve eklemlerin detaylı ve üç boyutlu incelemesi yapılabilir. Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme ile sinir dokuları ve yumuşak dokular detaylı bir şekilde incelenir. Omurilik kanalı ve sinir basıları değerlendirilir. Tüm bu radyolojik tetkikler tamamlandıktan sonra skolyozun tipine, omurgalardaki kaymalara, kanal darlığına, eğriliğin yerine ve tipine, eşlik eden doğumsal anomalilere karar verilir.

Hastalığın ilerleyişi

Skolyoz, genellikle çocuklukta veya ergenlikte başlayan ömür boyu süren bir durumdur. Hızlı kemik büyümesi ergenlikten sonra sona erdiğinde, skolyoz genellikle kötüleşmez. Omurga yetişkinlikte normal bir zayıflamaya uğradığından, eğrilikler ve semptomlar giderek kötüleşebilir.

Osteoporozla ilişkili skolyoz dışında çoğu skolyoz vakasını önlemek hemen hemen mümkün değildir. Postür çalışmaları veya egzersiz özellikle doğumsal olan ve omurga anomalileri ile birlikte olan skolyozları düzeltmek ya da durdurmak için kullanılmaz. Ancak postür çalışmaları veya egzersiz bu hastaların kas gücü ver kas dengesini fizyolojik sınırlarda tutmaya yardımcı olacağı için, ileri tedavilerde çok destek olacaktır. Konjenital skolyozda erken teşhis, durumun kötüleşmesini engelleyebilir.

Tedavi

Tedavi yöntemi, eğriliğin derecesine ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Skolyoz, genellikle çocuklukta veya ergenlikte başlayan ömür boyu süren bir durumdur. Hızlı kemik büyümesi ergenlikten sonra sona erdiğinde, skolyoz genellikle kötüleşmez. İleri yaşlarda görülen skolyoz (erişkin dejenertatif skolyoz) tedavi planlamasında, hastalığın ne kadar ağrıya sebep olduğu, hastanın dengesini ne kadar bozduğu, bel fıtığı ve belde dar kanal gibi eşlik eden hastalıklar ve bunların yol açtığı felç gibi nörolojik bulgular önemlidir.

Çocukların ve gençlerin kolyoz tedavisinde 10-20 derece arası egzersiz tedavisi, 20-40 derece arasına korse + egzersiz tedavisi, 40-45 derece ve üzerinde cerrahi değerlendirme yapmak gerekir. Günümüzde skolyozun bilinen en geçerli egzersiz protokolü Schroth yöntemidir. Schroth yönteminin temel prensipleri, rotasyonel solunum, pelvik düzeltme, core stabilizasyon, doğru pozisyonlama, uygun mobilizasyon, masaj, stretch (germe) uygulamaları ve simetrik farkındalık odaklı günlük yaşam aktivitelerini içerir. Manuel terapi, elektrik stimülasyonu, pilates, yoga ve yüzme de skolyoz tedavisinde kullanılan diğer yöntemlerdir.

Cerrahi tedavi kararı skolyozun tipine, eğriliğin yerine, eğriliğin derecesine, hastanın spesifik semptomlarına ve hastanın eşlik eden hastalıklarına göre karar verilir. Bazı hastalara mikro cerrahi yapılabileceği gibi, bazılarına minimal invazif girişimler ya da geniş uzun cerrahiler yapılabilir.

1
Merhabalar, size nasıl yardımcı olabiliriz ?